Haber

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa’da deprem paneli düzenlendi

İSTANBUL Üniversitesi Cerrahpaşa Jeofizik Mühendisliği Bölümü’nde 6 Şubat Kahramanmaraş depremiyle ilgili panel düzenlendi. Panelde Jeofizik Mühendisi Prof. öğrencilere sunum yaptı. Dr. Eşref Yalçınkaya, “Deprem olduğu zaman çalışmalarda bir hızlanma oluyor. Ancak bir süre sonra bunların unutulduğu aşikar. Bunların bir süreç olduğunu hepimizin bilmesi lazım. Bu süreci en başarılı şekilde geçirebilmemiz için planlarımızı daha doğru geliştirmemiz ve aksatmamamız gerekiyor.” Yalçınkaya, “Öncelikle toplumun bu baskıyı yaratmasıyla başlayacak, sonra yetkili kişilerin buna hazırlanmasıyla başlayacak. Bu süreçte ilerleme kaydetmeye çalışacağımızdan eminim ama kat ettiğimizi söyleyemem. Şu anda yeterli ilerleme var.” Yalçınkaya, “Daha kaliteli bir eğitim, daha kaliteli bir uygulama, daha kaliteli bir denetim önceliğimiz olmalı. Daha sonra bunu topluma yayacak adımları oluşturmamız gerekiyor.”

Kahramanmaraş başta olmak üzere 11 ili etkileyen 6 Şubat depreminin yıl dönümünde İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Jeofizik Mühendisliği Bölümü’nde panel düzenlendi. Toplantıya İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nuri Aydın, Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Zihni Mümtaz Hisarlı, akademisyenler ve Jeofizik Mühendisliği Bölümü öğrencileri katıldı. Program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Açılış konuşmalarının ardından Yüzey Kırılma Geometrisi ve Şok Dağılımı, Yapısal Hasarların Kapsamlı Değerlendirilmesi, Afetlerden Alınacak Dersler ve Gelecek Vizyonu konularında paneller gerçekleştirildi. Etkinlikte konuşan İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nuri Aydın, “Bir yıl geçti ama depremi unuttuk. Bu gerçekten çok yakın zamanda oldu, hepimizi, bütün ülkemizi etkiledi, bir gün içinde bu kadar şiddetli bir depremin yaşandığı, muhtemelen başka örneği olmayan dünyadaki birkaç örnekten biriydi.” “Bu durum tüm ülkemizi etkilediği gibi üniversitemizi de etkiledi. Depremde üniversitemizde farklı fakültelerden 6 öğrencimizi kaybettik. Deprem hepimize çok şey öğretti, hepimize acıyla öğretti ama öğretti.” dedi.

“ÖNEMLİ OLAN KUSURLARIN TEKRARLANMAMASI”

Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Eşref Yalçınkaya, depremlerden yeteri kadar ders alınmadığının altını çizerek, “Elbette bu konuda çok başarılı olduğumuz söylenemez. Depremle ilgili çok önemli konuları olan bir ülkeyiz. Hatta Zaman zaman bu konuda ilerleme göstersek de bunların devamlılığının olması önemli. Genellikle afet durumlarına karşı hazırlık yapıyoruz.” İşin içine giriyoruz ama sonra bunları unutuyoruz. Dolayısıyla bunların bir süreç olduğunu, her zaman tekrarlanması gerektiğini, her nesile aktarılması gerektiğini gösteren bir program oluşturmalıyız. Bu da sadece belli dönemlere değil tüm dönemlere yansıyan bir hazırlık içinde olmamızı gerektiriyor. Bazı ülkeler bunu yapabiliyor, biz de bu önemli tehlike karşısında kendi imkanlarımızı kullanarak ilerleme kaydedebiliriz. Önemli olan geriye dönüp aynı hataları tekrarlamamak. Önce toplumun bu baskıyı yaratmasıyla, sonra da yetkili kişilerin buna hazırlanmasıyla başlayacak. Bu süreçte ilerlemeye çalışacağımıza eminim; Ancak şu anda yeterli ilerleme kaydettiğimizi söyleyemem” dedi.

“DAHA KALİTELİ EĞİTİM, UYGULAMA, DENETİM”

Türkiye’nin depremle ilgili gelecek vizyonunu oluşturmak için tehlikenin çok iyi belirlenmesi gerektiğini belirten Yalçınkaya, “Bu konuda insan kalitesi her şeyin üstündedir. Bu deprem konusunu tüm dünyaya yayılacak şekilde inceleyip araştırmamız gerekiyor. Toplum daha yetenekli, daha güçlü, daha bilgili insanlarla dolu.Tabii ki bu konuda da çok güzel işbirliklerimiz var.Yurtdışıyla ilişkilerimiz de çok güçlü.Ama dediğim gibi insan kalitesi en değerli unsurlardan biri. Daha kaliteli bir eğitim, daha kaliteli bir uygulama, daha kaliteli bir denetim önceliğimiz olmalı. Daha sonra bunu topluma yaygınlaştıracak adımlar atmalıyız. Dolayısıyla bu adımların bizim önümüzü açacağını düşünüyorum.” .

“BİLİMSEL ÇALIŞMALAR BİZİM İÇİN TEHLİKEYİ GÖSTERİYOR”

“Geçmişteki depremlerden bahsederken, İstanbul depremi için de çalışmaları hızlandırmamız lazım” diyen Yalçınkaya, “İstanbul depremi bizim için çok önemli. Dolayısıyla bilimsel çalışmalar bu konuda önemli ilerlemeler kaydetti ve bu konuda önemli ilerlemeler kaydedildi. Tehlike büyük ölçüde ortaya çıktı. Bu tehlikeye uygun adımları atmamız gerekiyor. Ne yapmalıyız?” “Riski azaltmamız lazım. Risk nedir? İstanbul’un taşıdığı yapı stoğu, insanların eğitimi veya kritik noktaların güzelleştirilmesidir. Dolayısıyla bu durum karşısında atılması gereken adımların büyük çoğunluğu Tehlike toplumsal birlik ve ekonomik güçtür. Dolayısıyla bunları da düşünmek lazım. Nasıl bir durum?” Ekonomik süreci tanımlayacağız ki zaman içinde onları iyileştirmeye devam edelim ve onlardan sonuç alalım. Maalesef bu süreci çok iyi yönetemeyeceğimize dair bazı şüphelerimiz var. Neden? Kesinti yapılıyor. Bunların aksamaması için bu planların tüm hükümetlere, tüm politikacılara, toplumsal kuruluşlara, toplumsal bağlantıları olan kişilerin geçmesi gereken bazı süreçler var. Bu konuda adım atmalıyız. Bunların bir süreç olduğunu bilmeliyiz ve bu süreci adım adım ilerletmeliyiz” dedi.

“DEPREM OLDUĞUNDA ÇALIŞMALAR HIZLANIR, BİR ZAMAN SONRA UNUTULUR”

Prof. Dr. Yalçınkaya, “En büyük önceliğimiz yaşam alanlarımızı depreme dayanıklı, depreme dayanıklı hale getirmeye çalışmak. Bunun birinci önceliğini elbette toplumun talebi belirliyor. Ancak aynı zamanda da Toplumun talebinin ekonomik koşullarla paralel gittiğini söylemekte fayda var. Dolayısıyla insanların bu konuda adım atabilmesi için önceliğin deprem olması gerekiyor.” ya da bunun verdiği zarar gerçekten görüldüğünde ortaya çıkacağını düşünüyorum. Deprem olduğu zaman çalışmalarda bir hızlanma oluyor. Ancak bir süre sonra bunların unutulduğu aşikar görünüyor. Bunların bir süreç olduğunu hepimizin bilmesi gerekiyor. Dolayısıyla bu süreci en başarılı şekilde yürütebilmek için planlarımızı daha doğru geliştirmemiz gerekiyor. “Ve bunu kesmemeliyiz” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu